SELMİ: (Ar.) Er. – Barışla ilgili, barışçıl.
SELMİN: (Ar.) Ka. – Barış yanlısı, barış ve sevgi duygusuyla dolu.
SELNUR: (Tür.) Ka. – Nur seli, ışık seli.
SELSAL: (Ar.) – Tatlı, lezzetli, hafif su. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SELSEBİL: (Ar.) 1. Tatlı ve hafif su. 2. Cennette bir çeşmenin adı. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SELVA: (Ar.) Ka. 1. Bal. 2. Büyük bıldırcın. Tih çölünde bulundukları sürece, israiloğullarına Allah tarafından kudret helvasıyla birlikte, karınlarını doyurmak için gönderilen kuş. 3. (İsp.) Ekvator da sık balta girmemiş orman
SELVET: (Ar.) Ka. – Gönül rahatı.
SEM´AN: (Ar.) Er. – İşiterek. Dinleyerek.
SEMA: (Ar.) Ka. 1. İşitme, duyma. Musiki dinleme. 2. Gökyüzü. 3. Felek. 4. Mevlevilikte musiki eşliğinde icra edilen dönme hareketi.
SEMAHAT: (Ar.) – Cömertlik, el açıklığı, iyilikseverlik. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEMAÎ: (Ar.) Er. 1. Semaya, göğe havaya ait. 2. Gökten düşmüş. Allah tarafından olan, ilahi. 3. – İşitme esasına dayalı olarak öğrenilen, (bkz. Semavi).
SEMÂN: (Fars.) Er. 1. Gökyüzü. 2. Güneş ayının 27. günü. 3. Bıldırcın.
SEMÂNE: (Fars.) Ka. – (bkz. Seman).
SEMANİYE: (Ar.) Ka. – Sekiz. (bkz. Seman).
SEMÂVÂT: (Ar.) Ka. – Gökler.
SEMAVİ: (Ar.) Er. – Semaya mensup, sema ile ilgili.
SEMÂZEN: (a.f.i.) Er. – Sema yapan, törenle dönen mevlevi.
SEMEN: (Fars.) Ka. – Yasemin.
SEMENBER: (Fars.) Ka. – Göğsü yasemin gibi beyaz olan.
SEMENBU: (Fars.) Ka. – Yasemin kokulu.
SEMENTEN: (Fars.) Ka. – Yasemin renkli.
SEMERAT: (Ar.) Ka. 1. Yemişler, meyveler. Faydalar, verimler. 2. Neticeler. 3. Devlete ait mülklerden alınan vergiler.
SEMERE: (Ar.) Er. – (bkz. Semerat).
SEMİ: (Ar.) Er. – İşiten, işitme kuvveti olan. Allah’ın isimlerinden, (bkz. Abdüssemi).
SEMİH: (Ar.) Er. – Eli açık, cömert.
SEMİHA: (Ar.) Ka. – (bkz. Semih).
SEMİN: (Ar.) Er. – Pahalı, kıymetli. Çok değerli.
SEMİNE: (Ar.) Ka. – (bkz. Semin).
SEMİR: (Ar.) Er. 1. Arkadaş. 2. Nitelikli. 3. Yamaç, dağ silsilesi.
SEMİRAMİS: (İbr.) Ka. – Doğu mitolojisinde adı geçen, dünyanın 7 harikasından biri olan Babil’in asma bahçelerini kurduran Asur kraliçesi.
SEMİRE: (Ar.) Ka. – (bkz. Semir).
SEMİULLAH: (Ar.) Er. – (bkz. Abdüssemi).
SEMRA: (Ar.) Ka. – Esmer.
SEMURE: (Ar.) Ka. – Çoğalan, zengin olan, meyve veren verimli. Ashabın kullandığı isimlerden.
SENA: (Ar.) 1. Övgü ile ilgili. 2. Şimşek parıltısı. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SENABİL: (Ar.) Ka. – Başaklar.
SENAHAN: (a.f.i.) Öven, metheden. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SENAN: (Ar.) Ka. – Işıklı, parlak.
SENÂVER: (a.f.i.) Ka. – Öven, metheden.
SENAY: (Tür.) Ka. – Sen aysın, ay gibi güzelsin.
SENEM: (Ar.) – Put. İsim olarak kullanılmaz, (bkz. Sanem).
SENEVÂT: (Ar.) Ka. – Seneler, yıllar, sinin.
SENEVİ: (Ar.) Er. – Seneye mensup, sene ile ilgili, bir yıllık.
SENGÜL: (Tür.) Ka. – Sen gülsün, gül gibi güzelsin.
SENİH: (Ar.) Er. 1. Süs, bezek. 2. İnci.
SENİHA: (Ar.) Ka. – İnciler, süs, bezek.
SENİYE: (Ar.) Ka. – Yüksek, yüce, ali, bülend.
SEPİD: (Fars.) Er. – Beyaz, ak, beyza.
SEPİDE: (Fars.) Ka. – Tan vakti.
SERA: (Fars.) Ka. – Saray. Büyük konak. Köşk.
SERAB: (Fars.) Ka. – Çöllük arazide, ışık kırılması sonucu görülen aldatıcı gerçek olmayan hayal, ılgım, salgım. – Türk dili açısından “b/p” olarak kullanılır.
SERÂÇE: (Fars.) Ka. – Saraycık, küçük saray, konak.
SERALP: (Tür.) Er. – Baş yiğit.
SERAN: (Ar.) Ka. – Işıklı, parlak.
SERÂSER: (Fars.) Er. 1. Baştan başa, büsbütün. 2. Altın veya gümüş telle dokunmuş kıymetli bir çeşit kumaş.
SERAY: (Fars.) Ka. 1. Ay gibi güzellerin başı. 2. Büyük konak. Saray.
SERAYA: (Ar.) Er. – Düşman üzerine gönderilen küçük süvari müfrezeleri.
SERAZAT: (Fars.) Er. – Serbest, özgür. Rahat, dertsiz.
SERBÜLEND: (Fars.) Er. – Başta gelen, yüce üstün. – Türk müziğinde eski bir makam, zamanımızda örneği yoktur.
SERCAN: (Tür.) Er. – Sevgili, sevilen, başcan.
SERDAR: (Fars.) Er. – Başkumandan, başbuğ. Sefer zamanında padişah yerine ordunun başında sefere giden veziri azamlara verilen unvan, serdar-ı ekrem.
SERDENGEÇTİ: (Tür.) Er. – Fedai, akıncı, yiğit.
SERDİL: (Fars.) Ka. – Baş, gönül.
SERDİNÇ: (f.t.i.) Er. – Başı dinç, sakin, rahat, huzurlu.
SEREN: (Tür.) Er. 1. Uzun, kalın ve silindir şekilli çam kerestesi. Yelkenlilerde ana direğe dik şekilde tutturulan ve yelken germeye yarayan ağaç. Seren yapılan köknar kerestesi. 2. Orun, makam.
SERENGÜL: (Tür.) Ka. – (bkz. Serendil). – Baş gül. Güllerin birincisi.
SERGEN: (Tür.) Er. 1. Laf. 2. Vitrin. 3. Tepelerdeki düzlük yer. 4. Yorgun, perişan.
SERHAD: (f.a.i.) Er. – Hudut, sınır, sınırbaşı; iki devlet arasındaki sınır boyu. – Türk dil kuralına göre “d/t” getirilerek de kullanılır.
SERHAN: (Ar.) Er. 1. Kurt, canavar. 2. Baş okuyucu, şarkıcı başı.
SERHENK: (Fars.) Er. 1. Çavuş. 2. Türk müziğinde çok eski birleşik makam.
SERHUN: (Fars.) Er. – Asil kan, soylu kan.
SERİ: (Ar.) Er. – Çabuk, hızlı.
SERİM: (Tür.). 1. Serme işi. 2. Sabırlı. 3. Genellikle öykülerde başlangıç bölümüne verilen ad. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SERİMER: (Tür.) Er. – Sabırlı kimse.
ŞERİR: (Ar.) Er. Taht. Yatacak yer.
SERİYE: (Ar.) Ka. – Hz. Peygamber (s.a.s)’in bulunmadığı küçük askeri birliklere verilen ad.
SERKAN: (f.t.i.) Er. – Soylu kan, başkan.
SERKIZ: (f.t.i.) Ka. – Baş kız, kızların, güzellerin başı.
SERKUT: (Fars.) Er. – Mutlu, talihli, kutlu insan.
SERMA: (Fars.) Ka. – Soğuk kış.
SERMED: (Ar.) Er. – Ebedilik, ebediyet, sonsuzluk. – Türk dil kuralı açısından “d/t” olarak kullanılır.
SERMELEK: (Fars.) Ka. – Meleklerin başı, melek kadar güzel ve iyi.
SERMİN: (Tür.) Ka. – Nermin, Şermin gibi adlara benzetilerek yapılmıştır.
SERNAZ: (Fars.) Ka. – Çok nazlı.
SERNEVAZ: (Fars.) Ka. – Baş okşayan, sevecen.
SERNUR: (Fars.) Ka. – Baş ışık. İlk ışık.
SEROL: (f.t.i.) Er. – Önder ol, baş ol.
SERPİL: (Tür.) Ka. – İyi geliş, büyü, güzelleş.
SERPİN: (Tür.) Ka. – Yağmur.
SERRA: (Ar.) Ka. – Genişlik, kolaylık.
SERRAÇ: (Fars.) Ka. 1. Çok sevilen, sayılan kimse, baştacı. 2. (Ar.) Saraç.
SERTAÇ: (Fars.) Er. – Baştacı, çok sevilen, sayılan.
SERTAP: (Tür.) Er. – İnatçı, direngen.
SERTEL: (Tür.) Er. – Sert, katı, acımasız el.
SERTER: (Tür.) Er. – Katı, sırt, acımasız.
SERTUĞ: (Tür.) Er. – Baş tuğ.
SERVA: (Fars.) Ka. – Söz, masal.
SERVER: (Fars.) Er. – Baş, başkan, reis, ulu.
SERVET: (Ar.) – Zenginlik, varlık. Zenginliği meydana getiren mal, mülk, para. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SERVİ: (Fars.) – Koyu yeşil yapraklı, ince uzun bir ağaç türü. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SERVİNAZ: (Fars.) Ka. 1. Dallan yana sarkan servi. 2. Uzun boylu sevgili.
SETTAR: (Ar.) Er. – Örten. Günahları örten, Allah. – Allah’ın isimlerinden “abd” takısı alarak kullanılır. Abdüssettar.
SEVA: (Ar.) Er. – Denklik, beraberlik, beraber olma.
SEVAD: (Ar.) Er. – Esmerlik, kara renkli adam. – Sahabe isimlerindendir.
SEVAL: (Tür.) Ka. – Severek al, hep sev.
SEVAN: (Tür.) – Severek al, hatırla. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEVAY: (Tür.) Ka. – Sevimli ay.
SEVBAN: (Ar.) Ka. – Giyinen, kuşanan. Hz. Peygamber’in azatlısının adı.
SEVCAN: (Tür.) – Sevgili insan, sevimli Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEVDA: (Ar.) Ka. 1. Bir şeye karşı hissedilen şiddetli arzu. 2. Şiddetli sevgi, aşk. 3. Aşırı istek, heves. 4. Kara sevda, mali hülya, melankoli. 5. Hüzün. İptila.
SEVDEKAR: (a.f.i.) Ka. – Sevdalı.
ŞEVDE: (Ar.) Ka. – Siyah, esmer, esmer güzeli. Mü’minlerin annelerinden birisi Hz. Sevde.
SEVEN: (Tür.) – Sevgi duyan, sevgi dolu kimse. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEVENAY: (Tür.) Ka. – (bkz. Sevay).
SEVENCAN: (Tür.) Ka. – (bkz. Sevcan).
SEVENER: (Tür.) Er. – Sevgi duyan, sevgi dolu kimse.
SEVENGÜL: (Tür.) Ka. – Sevimli gül, sevgiyi hatırlatan gül.
SEVENGÜN: (Tür.) Ka. – (bkz. Sevgün).
SEVGEN: (Tür.) Er. – Sevmiş, seven.
SEVGİ: (Tür.) Ka. – Sevme hissi, aşk muhabbet.
SEVGİNAZ: (Tür.) Ka. – Çok nazlı, sevgili.
SEVGÜR: (Tür.) – Çok seven. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEVİK: (Tür.) Er. 1. Dost, arkadaş. 2. Unutkan, saf kimse. 3. Sevgili, sevilen.
SEVİL: (Tür.) Ka. – Her zaman sevilen, beğenilen biri olma temennisi.
SEVİLAY: (Tür.) Ka. – Ay gibi her zaman sevil.
SEVİM: (Tür.) Ka. 1. Sevme, muhabbet. 2. Başkalarının sevmesine sebeb olan vasıf, cazibe.
SEVİNÇ: (Tür.) Ka. – Bir halden hoşnut olmanın doğurduğu heyecan.
SEVKAN: (Tür.) – Sevgili, asil kan. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEVNAZ: (Tür.) Ka. – Çok nazlı sevgili.
SEVNUR: (Tür.) Ka. – Sevgi nuru, ışığı, aygınlığı.
SEVTAP: (Tür.) Ka. – Tapılacak kadar sevgi duyulan.
SEVÜKTEKİN: (Tür.) Er. – Çok sevilen, tek tutulan.
SEYEHÂT: (Ar.) Er. 1. Seyahat, gezi. 2. Gölgenin güneşle beraber dönmesi.
SEYFEDDİN: (Ar.) Er. – Dini koruyan, dinin kılıcı. – Türk dil kuralına göre “d/t” olarak kullanılır.
SEYFİ: (Ar.) Er. 1. Kılıçla ilgili kılıç şeklinde. 2. Askerlikle ilgili. Askeri.
SEYFİYE: (Ar.) Ka. – (bkz. Seyfı).
SEYFULLAH: (Ar.) Er. – Allah’ın kılıcı. – Ali (r.a.)’nin ve Hz. Halid b. Velid’in lakabı.
SEYHAN: (Ar.) 1. Ürdün’ün ötesinde Hz. Musa’nın mezarının bulunduğu şehir. 2. Adana ovasını yararak İskenderun körfezine dökülen nehir. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEYHUN: (Tür.) Er. – (bkz. Seyhan).
SEYİDHAN: (Ar.) Er. – Hanların başı, önderi.
SEYLÂB: (Fars.) Er. – Sel, sel suyu. -Türk dil kuralına göre “b/p” olarak kullanılır.
SEYLAN: (Ar.) – Akma, akış. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEYRAN: (Ar.) – Gezme, bakıp seyretme. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEYYÂL: (Ar.) Ka. – Akan, akıcı, akışkan.
SEYYARE: (Ar.) Ka. – Güneşin çevresinde belli bir eğri çizerek dolaşan yıldız, gezegen.
SEYYİD: (Ar.) Er. 1. Bir topluluğun ileri gelen kişisi, lider. 2. Hz. Peygamber’in soyundan olan kimse. -Türk dil kuralına göre “d/t” olarak kullanılır.
SEYYİDE: (Ar.) Ka. – (bkz. Seyyid). – Muhterem (kadın).
SEZA: (Fars.) Er. – Münasip, uygun, yaraşır.
SEZAİ: (Fars.) Er. – Uygun yaraşan, münasip.
SEZAL: (Tür.) Er. – Sezgili.
SEZAN: (Tür.) Ka. – Sezgili.
SEZAVAN: (Fars.) Er. – Münasip uygun, yaraşır.
SEZAY: (Tür.) Ka. – (bkz. Sezan).
SEZCAN: (Tür.) – (bkz. Sezal). – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEZEK: (Tür.) – Çabuk sezen, duyarlı, hassas. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEZEN: (Tür.) – Duyan, hisseden, anlayan, sezgili. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEZER: (Tür.) – Duyar, hisseder, anlar. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEZGEN: (Tür.) – Sezen, hisseden, duyan. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEZGİ: (Tür.) 1. Sezme kabiliyeti, seziş. 2. Deneme ve akıl yürütme sonucu olmayıp doğrudan bilme, anlama ve kavrama, tahaddüs. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEZGİN: (Tür.) – Sezme yeteneği olan, duygulu anlayışlı. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEZGİNAY: (Tür.) – (bkz. Sezgin). -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEZİN: (Tür.) Ka. – (bkz. Sezgin).
SEZMEN: (Tür.) Er. – Sezen, anlayan kimse.
SIBGATULLAH: (Ar.) Er. – Yaratıcı gücü, kuvveti olan Allah’ın kulu.
SIDAL: (Tür.) Er. 1. Güç, kuvvet, dayanıklılık. 2. Olgunlaşmaya, erginleşmeye başlayan. 3. Öfkeli, sinirli.
SIDAM: (Tür.) Er. – Sade, yalın, düz, süssüz.
SIDAR: (Tür.) Er. – Dayanıklı.
Lütfen Paylaşın!
Samurad isminin manasi nedir?