Mürşid-i kamilin alametleri

Mürşid-i kamilin alametleri nelerdir?

İnsanları irşad eden mürşid-i kamillerin bir takım alametleri vardır.

Bir mürşid-i kamilde bulunması gereken vasıflar şunlardır:

1-) Öncelikle ilmiyle amel eden âlim bir zat olmalıdır.

2-) Allah-u Zülcelal’in emir ve nehiylerinin, tasavvuf ve hakikat ilimlerinde derin bir bilgiye sahip olmalıdır.

3-) İnsandaki manevi hastalıkların nasıl meydana geldiğini ve bununla nasıl mücadele edileceğini bilmelidir.

4-) Dünyaya ve dünya malına rağbet etmeyen bir kimse olmalıdır.

5-) Silsile yönünden Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e ulaşan kamil bir mürşidden izin alarak irşada başlamış olmalıdır.

6-) Bütün insanlara karşı son derece şefkatli ve merhametli olmalıdır.

7-) Çok güzel bir ahlaka sahip olmalıdır.

8- ) Her türlü elem ve kederi sükunetle karşılamalıdır.

9-) Bütün işlerinde ölçülü davranır ve daima nasihatte bulunmalıdır.

10-) Asla boş işlerle vaktini geçirmez. Bütün vaktini ibadet ve taatle, Allah’ın zikri ile, hizmetle ve insanların güzel ahlak sahibi olmaları için uğraşmakla geçirmelidir.

11-) İnsanların ayıplarını yüzlerine vurmamalıdır.

12-) Mürşid-i kamillerin alametlerinin en önemlisi; her fiili, kavli ve amelleri Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in siyreti gibi olup, buna asla aykırı bir harekette bulunmaz ve kabul dahi etmez.

İşte kısaca anlatmaya çalıştığımız bu vasıfları taşıyan kimseler gerçek manada kamil mürşidlerdir.

Keşif ve keramet nedir?

Keramet, Allah-u Zülcelal’in veli kullarında görülen olağanüstü ilahi bir bağıştır. Yukarda da belirttiğimiz gibi veli; Allah’ı bilen, Allah’ın dostu, sevgili kulu ve yakınıdır. Allah’a itaatta ve muhabbette çok ileri derece de olup Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetini yerine getirme de çok titiz davranan kimsedir. Böyle olan insanlarda Allah-u Zülcelal’in bir hediyesi olmak üzere olağanüstü haller görülebilir. Bunların olamayacağını söylemek naklen mümkün olmadığı gibi aklen de uygun değildir. Keramet kitap ve sünnetle sabittir. Nitekim Kur’anda zikredilen Meryem kıssası; Hz. Süleyman aleyhisselam döneminde Asaf’ın tahtı uçurması, ashab-ı kehf olayı Kur’anda anlatılan keramet örneklerindendir. Hz. Ömer radıyallahu anh’ın hutbe okurken uzaklardaki sariyeyi görüp ona seslenmesi, sesini ona duyurması sahih bir vakadır.

Peygamberlere verilen mucizelerde hiçbir mü’minin şüphesi yoktur. Evliyanın kerametleri de, tabi oldukları peygamberlerin mucizelerinin bir parçası olmaları itibarı ile mucizelerden destek görür. Çünkü her veli kerameti o peygambere inandığı için elde etmiştir ve kerameti onun mucizenin bir parçasıdır.

Bilindiği gibi bir peygamber mucizesini gizlemez onunla davasının doğruluğu konusunda muhaliflerini aydınlatır. Veli ise kerametini gizlemeye çalışır. Zaten Evliyalar kerametlerini gizlemeyi, Allah-u Zülcelal’e bir edebin gereği saymışlardır.

Kaynak: Seyda Muhammed Konyevi K.S

Hanefi ve Şafi Mezhebine Göre Asrımız Meselelerine Fetvalar

 

Kaynak: Seyda Muhammed Konyevi K.S

Hanefi ve Şafi Mezhebine Göre Asrımız Meselelerine Fetvalar

Mürşid-i kamilin alametleri nelerdir?

Keşif ve keramet nedir?

Lütfen Paylaşın!
0Shares

BİR CEVAP YAZIN