YEFA: (Ar.) – Yüksek yer. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YEGAH: (Fars.) Ka. – Türk müziğinin en eski makamlarından bir terkib.
YEGAN: (Fars.) Er. – Tekler, birler.
YEGANE: (Fars.) Ka. – Biricik, tek.
YEĞİN: (Tür.) Er. 1. Zorlu, katı, şiddetli. 2. Baskın, üstün. Yiğit, güçlü, çalışkan. 3. Bereketli, bol. 4. İyiliği seven. 5. Yakışıklı, güzel, ince. 6. Uygun yerinde.
YEĞİNER: (Tür.) Er. – (bkz. Yeğin).
YEĞREK: (Tür.) Er. 1. İyilik sever. 2. Güzel. 3. Fazla, çok.
YEHUD: (Ar.) Er. – Yahudi, Hz. Ya’kub’un oğlu Yahuda soyundan gelenler, İsrailoğulları.
YEHUDA: (Ar.) Er. – Hz. Ya’kub’un on iki oğlunun en büyüğü.
YEKÇEŞME: (Fars.) Ka. 1. Tek gözlü. 2. (Tür.) Güneş.
YEKDANE: (Fars.) Ka. 1. Eşi benzeri olmayan, tek. 2. Bir çeşit gerdanlık.
YEKPARE: (Fars.) Ka. – Tek parça, bütün, som.
YEKRENG: (Fars.) Ka. 1. Bir renkte olan. 2. Sözünün eri olan. 3. Meşhur bir çeşit lale.
YEKRU: (Fars.) Er. 1. Bir yüzlü, iki yüzlü olmayan. 2. Güvenilir dost.
YEKRUYE: (Fars.) Ka. – (bkz. Yekru).
YEKSAN: (Fars.) 1. Düz. 2. Bir, beraber. 3. Her zaman, bir düzeyde. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YEKSARE: (Fars.) Ka. – (bkz. Yekser).
YEKSER: (Fars.) Er. 1. Yalnız başına. 2. Bir baştan bir başa. 3. Ansızın, nagehan.
YEKTA: (Fars.) Er. 1. Tek, yalnız. 2. Eşsiz, benzersiz.
YELAL: (Tür.) Er. – Rüzgar, yel, esinti.
YELDÂ: (Fars.) Ka. – Uzun ve siyah şey. Şeb-i yelda; uzun gece.
YELDAN: (Tür.) Er. – Hızlı, süratli.
YELEN: (Tür.) Er. 1. Arzu, istek. 2. Fırtına.
YELER: (Tür.) Er. – Yel gibi hızlı, çabuk kimse.
YELESEN: (Tür.) Er. – Yel gibi hızlı, çabuk.
YELİZ: (Tür.) Ka. – Güzel, havadar, aydınlık.
YELMEN: (Tür.) Er. – Aceleci, hızlı davranan, canı tez kimse.
YELTEKİN: (Tür.) Er. – (bkz.Yeler).
YENAL: (Tür.) Er. – Galip gelmek, zafer kazanmaktan emir.
YENAY: (Tür.) – Yeni ay, hilal-i ayça. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YENBU: (Ar.) – Pınar, çeşme, kaynak. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YENER: (Tür.) – Üstün gelen, kazanan. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YENGİ: (Tür.) Er. – Zafer, utku, yenme, alt etme.
YENİSEY: (Tür.) Er. – Eski SSCB’de 3800 km uzunluğundaki ırmak.
YENİSU: (Tür.) – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YEREL: (Tür.) – Belirli bir yer ile ilgili olan, örf. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YERGİN: (Tür.) Er. – Hüzünlü, tasalı, kaygılı.
YERHUM: (Ar.) Er. – Erkek kartal.
YERSEL: (Tür.) – Yere ait, yerle ilgili. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YERTAN: (Tür.) Er. – Güneşin ilk ışıklan.
YESAR: (Ar.) Er. 1. Varlık, zenginlik. 2. Sol, sol tarafı.
YESARET: (Ar.) Ka. 1. Kolaylık. 2. Zenginlik.
YESÂRİ: (Ar.) Er. 1. Sol, solla ilgili, sol tarafa ait. 2. Zenginlikle ilgili.
YESÜGEY: (Tür.) Er. – Cengiz Han’ın babası, Kubilay Han’ın kardeşi olan Türk- Moğol hükümdarı.
YEŞİL: (Tür.) Ka. 1. San ile mavinin karışımından oluşan, çoğu bitki yapraklarında görülen renk. 2. Genç, taze. 3. Koyu al renkte at. 4. Yeşil başlı yaban ördeği.
YEŞİM: (Ar.) Ka. – Açık yeşil ve pembe renkli, kolay işlenen, değerli bir taş.
YETEN: (Tür.) 1. Yetişen, ulaşan. Olgun, olgunlaşan. 2. Süresi dolan, günü gelen. 3. Tüm canlılar, herkes. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YETENER: (Tür.) Er. – Olgun erkek.
YETER: (Tür.) – Sonuncu olması istenen çocuklara verilen adlardır. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YETİK: (Tür.) Er. 1. Yetişmiş, erişmiş, büyümüş. Bilgili, olgun. 2. Güç işleri başaran, becerikli. 3. Delikanlı. 4. İri, büyük.
YETİŞ: (Tür.) – Amacına ulaş, isteğine kavuş. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YETİŞEN: (Tür.) – Ulaşan, kavuşan. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YETKİN: (Tür.) – Gerekli olgunluğa erişmiş olan, ergin. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YETKİNER: (Tür.) Er. – Olgun, kişilikli bilge.
YEZDAN: (Fars) 1. Zerdüştlerin iyilik tanrısı. 2. Allah. – İsim olarak kullanılmaz.
YEZİD: (Ar.) Er. – Emevi halifesi Muaviye’nin 3. oğlu.
YIBAR: (Tür.) Er. – Misk, amber, güzel koku.
YİĞİT: (Tür.) Er. 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp 2. Delikanlı, genç, erkek. 3. Gözüpek, düşüncelerini açıkça söylemekten kaçınmayan kimse.
YİĞİTCAN: (Tür.) Er. – Güçlü, korkusuz, kahraman.
YİĞİTER: (Tür.) Er. – (bkz. Yiğit-can).
YİĞİTHAN: (Tür.) Er. – Yiğit, cesur hakan.
YİĞİTKAN: (Tür.) Er. – Güçlü, cesur soydan gelen.
YILDANUR: (Tür.) Ka. – Seneyi aydınlatan, ışık saçan.
YILDIKU: (Tür.) Ka. 1. Yıldız. 2. Ünlü Hun hükümdarı Atilla’nın son karısı.
YILDIR: (Tür.) Er. – Parlak, parlayan, ışıklı ışık.
YILDIRALP: (Tür.) Er. – (bkz. Yıldır).
YILDIRAN: (Tür.) Er. – Parlayan, ışıldayan, ışık saçan.
YILDIRAY: (Tür.) Er. – Parlak, ışık saçan ay.
YILDIRIM: (Tür.) Er. 1. Büyük ışık parlaması ve gök gürültüsüyle ortaya çıkan bulutlar arasında veya buluttan yere elektrik boşalması, saika. 2. Şiddetli, süratli, çabuk! Yıldırım harekatı. Ünlü Osmanlı padişahı: Yıldırım Bayezid.
YILDIZ: (Tür.) Ka. 1. Geceleri gökte çıplak gözle ışıklı bir nokta olarak görülen gök cismi, necm, kevkeb, si-tare, ahter. 2. Bir noktadan çevreye beş veya daha fazla çıkıntısı olan köşeli. 3. Baht, talih. 4. Mesleğinde çok parlamış kimse ve daha çok parlamış kimse, sinema sanatçısı. 5. Kuzey (Denizcilikte).
YILDIZHAN: (Tür.) Er. – Yıldızların hakanı.
YILHAN: (Tür.) Er. – Yıl – han.
YILKAN: (Tür.) Er. – Yıl – kan.
YILMA: (Tür.) Er. – Vazgeçme, korkma, doğru yoldan yürümekten ayrılma, yılma.
YILMAZ: (Tür.) Er. – Yılmayan, bıkmayan, azimli, sebatlı.
YILŞEN: (Tür.) Ka. – (bkz. Yıldanur).
YOĞUN: (Tür.) Er. 1. Oylumuna oranla ağırlığı çok olan. 2. Dolu, sık. 3. Kalabalık. 4. İri, kaba, kalın.
YOĞUNAY: (Tür.) Er. – (bkz. Yoğun).
YOLAÇ: (Tür.) Er. – Yol gösteren, kılavuz.
YONCA: (Tür.) Ka. – Baklagillerden, kırmızı veya mor çiçek açan, çayır bitkisi.
YORDAM: (Tür.) 1. Kılavuz, rehber. 2. Beceri, yatkınlık. 3. Gelenek, görenek. 4. Anlayış, yerinde davranış. 5. Kural, yöntem, düzen. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YORUÇ: (Tür.) Er. – Komutan, kumandan.
YOSUN: (Tür.) – Çoğu sularda yetişen, ilkel yapıdaki bitkilerin genel adı. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YÖNAL: (Tür.) Er. – Yönünü, cepheni al.
YÖNER: (Tür.) Er. – (bkz. Yönal).
YÖNET: (Tür.) Er. 1. Uygun, doğru. 2. İyi, güzel. 3. Uysal. 4. Becerikli, yatkın. 5. Biçim, tarz, usul.
YÖNTEM: (Tür.) 1. Yol, tarz, metod. 2. Yetenek. 3. Uygun, kolay. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YÖRÜK: (Tür.) Er. 1. Göçebe. 2. Çabuk yürüyen, hızlı. 3. Hayvancılıkla geçinen göçebe Oğuz Türkleri.
YULA: (Tür.) 1. Meşale. Kandil. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YULUĞ: (Tür.) 1. Mutlu, mesut. 2. Hak, adalet. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YUMLU: (Tür.) 1. Uğurlu, kutlu. 2. Kutsal, mübarek. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YUMUK: (Tür.) Ka. 1. Açılmamış çiçek, gül goncası. 2. Uysal, sessiz, ağırbaşlı.
YUMUŞ: (Tür.) – İş, güç çalışma. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YUNUS: (Ar.) Er. 1. Ilık ve sıcak denizlerde yaşayan, memeli hayvan. 2. Bir takım yıldızın adı. 3. Uzun müddet bir balığın karnında kaldığı rivayet edilen ve Kur’an-ı Kerim’de ismi geçen 25 peygamberden birisi. Hz. Yunus (a.s.). Kur’an-ı Kerim’in 10. suresi.
YURA: (Tür.) Er. – Dağ sırtı.
YURDAER: (Tür.) Er. – Yurdu için doğmuş kimse.
YURDAGÜL: (Tür.) Ka. – Ülkene gül. İlken için yararlı ol.
YURDANUR: (Tür.) Ka. – Yurduna, ülkene ışık saç, aydınlat.
YURDAŞEN: (Tür.) – Yurdu şenlendiren. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YURDAY: (Tür.) – Yurdu aydınlatan. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YURDCAN: (Tür.) Er. – Yurda canlılık veren.
YURDUSEV: (Tür.) Ka. – Ülkeni, yurdunu sev.
YURT: (Tür.) Er. 1. At, kısrak. At sürüsü. 2. Orman.
YURTSEVEN: (Tür.). – Yurdunu milletini seven. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YURTSEVER: (Tür.) Er. – (bkz. Yurtseven).
YUSUF: (Ar.) Er. 1. Hz. Ya’kub (a.s.)’un oğlu olan peygamber Hz. Yusuf. 2. İbranice; inleyen, ah eden, inilti.
YUŞA: (Tür.) Er. – Tarihlerde, Peygamber olduğu rivayet edilen Yûşa b. Nün.
YÜCE: (Tür.) – Yüksek, büyük, ulu, bala. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YÜCEALP: (Tür.) Er. – Büyük, ulu yiğit.
YÜCEL: (Tür.) – Yüksel, yüce bir duruma gel, başarı kazan, ilerle. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YÜCELAY: (Tür.) – (bkz. Yücel). -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YÜCELEN: (Tür.) Er. – Yükselen, yüce bir duruma gelen, ilerleyen.
YÜCESAN: (Tür.) Er. – Saygın bir adı olan.
YÜCESOY: (Tür.) Er. – Saygın, ulu, soylu.
YÜCETEKİN: (Tür.) Er. – (bkz. Yüce).
YÜKSEL: (Tür.) – Yükseklere çık, yücel, basan kazan, ilerle. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YÜMİN: (Ar.) Er. 1. Uğur, mutluluk. 2. Bereket.
YÜMNA: (Ar.) Ka. – Sağ taraf.
YÜMNİ: (Ar.) Er. 1. Uğurlu, becerikli. İşi sağ eliyle gören. Kıyamet gününde kitabını sağ tarafından alacak olan. 2. Uğura ait, uğurla ilgili.
YÜMNİYE: (Ar.) Ka. – (bkz. Yümni).
YÜRÜK: (Tür.) Er. – (bkz. Yörük). 1. Çabuk ve hızlı yürüyen. 2. Tarihte yeniçerilere katılan yaya asker. 3. Hızlı koşan at.
YÜRÜKER: (Tür.) Er. – (bkz. Yürük).
YÜSR: (Ar.) Er. 1. Kolaylık, rahat. 2. Zenginlik.
YÜSRA: (Ar.) Ka. – Sol taraf.
YÜZÜAK: (Tür.) Er. – Dürüst, namuslu, doğru, suçsuz kimse.
Lütfen Paylaşın!