NECATİ: (Ar.) Er. – Kurtulmaya mensup, kurtuluşla ilgili. Necati: 15 asır meşhur Osmanlı şairi olup asıl adı İsa’dır.
NECCAR: (Ar.) Er. – Dülger. Marangoz. – Daha çok lakab olarak kullanılır.
NECDET: (Ar.) Er. – Kahramanllık yiğitlik, efelik. Korkusuz olmak.
NECEF: (Ar.) Er. – Yüksek, sırt tepe, tümsek. Kufe civarlarında Hz. Ali’nin türbesinin bulunduğu yer.
NECİB: (Ar.) Er. 1. Soyu sopu temiz pak olan kimse. 2. Asilzade, kıymetli, üstün. 3. Güzel ahlak sahibi. – Türk dil kuralı açısından “b/p” olarak kullanılır.
NECİBE: (Ar.) Ka. – (bkz. Necip).
NECİD: (Ar.). – Yüksek yayla. Arabistan’ın sahil ovasına ve çukur sahaya zıt olan yüksek kısım. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
NECİL: (Ar.) Er. – Soylu, soyu sopu temiz, kişizade. Asıl.
NECİLE: (Ar.) Ka. – (bkz. Necil).
NECİY: (Ar.) Er. – Sırdaş.
NECİYULLAH: (Ar.) Er. – Allah’ın kurtuluş verdiği kişi. Hz. Peygamberin isimlerinden.
NECLA: (Ar.) Ka. – Çocuk, evlat. Kuşak, soy, nesil.
NECMİ: (Ar.) Er. – Yıldızla ilgili. Necmüddin: Dinin yıldızı. – Dilimizde “Necmettin” şeklinde kullanılmaktadır.
NECMİYE: (Ar.) Ka. – (bkz. Necmi).
NECVE: (Ar.) Ka. – Tümsek ve yüksek yer.
NEDA: (Ar.). – Çiğ, nem rutubet, (bkz. Şebnem). – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
NEDİM: (Ar.) Er. 1. Meclis arkadaşı, sohbet arkadaşı. 2. Büyükleri fıkra ve hikayeleri ile eğlendiren. Güzel hikayeler anlatan, tatlı konuşan. – Nedim: Osmanlı şairlerinden. Asıl adı Ahmed’tir. Lale devri şairlerindendir.
NEDİME: (Ar.) Ka. – (bkz. Nedim). -Zengin veya itibarlı bir kadının arkadaşı. Saray hayatında Sultan hanımlarının yardımcıları.
NEDRET: (Ar.). – Azlık, seyreklik, az bulunurluk. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
NEDVE: (Ar.) Er. – Görüşme konuşma. Daru’n-Nedve’. Cahiliyye zamanında Mekke’de, kabile işlerini konuşmak için yapılmış olan meşhur bina.
NEFASET: (Ar.) Ka. – Nefislik, nefis olma hali. Kıymetlilik.
NEFER: (Ar.) Er. 1. Bir adam, tek kişi. 2. Er, asker.
NEFİ: (Ar.) Er. – Çıkar ile ilgili faydacı, menfaat, kâr. – Nefi’, Divan edebiyatının başarılı şairlerindendir. 4. Murad zamanında yaşamıştır.
NEFİS: (Ar.) Ka. – Çok hoş, hoşa giden, beğenilen.
NEFİSE: (Ar.) Ka. – Pek hoş, çok hoşa giden, en güzel, çok beğenilen.
NEHÂR: (Ar.) Ka. -Gündüz.
NEHİB: (Ar.) Er. 1. Dehşet, korku. 2. Yağmacı, çapulcu. – Türk dil kuralına göre “b/p” olarak kullanılır.
NEHİR: (Ar.) Ka. – Akarsu, ırmak. Çok bol su.
NEHİRE: (Ar.) Ka. – (bkz. Nehir).
NEHRİ: (Ar.) Er. – Nehirle ilgili, nehire ait.
NEJAD: (Fars.) Er. – Soy, nesil.
NEMA: (Ar.) Ka. 1. Artma, çoğalma. 2. Büyüme, uzanma. 3. Faiz.
NEMİR: (Ar.) Ka. – Tatlı su.
NEMRUD: (Ar.) Er. – Babil’in kurucusu olduğu sanılan hükümdar. M.Ö. 2640’ta yaşamış Hz. İbrahim’i ateşe attırmıştır. Babil kulesinin onun zamanında yapıldığı söylenmektedir. -İsim olarak kullanılmaz.
NEPTÜN: (Lat.) Er. – Güneşe yakınlığı 8. sırada olan gezegen.
NERGİS:(Fars.) Ka. – Nergisgillerden çiçekleri ayrı veya bir köksap üzerinde şemsiye vaziyetinde bulunan ve beyaz san nevilesi de olan bir süs çiçeği.
NERİM: (Fars.) Er. – Pehlivan, yiğit, bahadır.
NERİMAN: (Fars.) Ka. – (bkz. Nerim). – Rüstem’in dedesi olan Şam’ın babası.
NERMİ: (Fars.) Er. – Yumuşak, gevşeklik.
NERMİN: (Fars.) Ka. – Yumuşak.
NESEFİ: (Ar.) Er. – Yapı ustası.
NESİB: (Ar.) Er. – Soylu, soyu temiz baba.
NESİBE: (Ar.) Ka. – (bkz. Nesib).
NESİF: (Ar.) Er. – İki kişi arasında olan sır.
NESİL: (Ar.) Er. – Aynı çağda, aynı yaşta bulunan kimselerin tümü, kuşak.
NESİM: (Ar.) Er. 1. Hafif rüzgar. 2. Hoş, mülayim insan.
NESİME: (Ar.) Ka. – (bkz. Nesim).
NESLİ: (Ar.) Ka. – Nesle ait, soya ait.
NESLİGÜL: (a.f.i.) Ka. – Gül soyu, gül gibi güzel soydan gelen.
NESLİHAN: (a.f.i.) Ka. – Han nesline ait, hanın soyundan.
NESLİŞAH: (a.f.i.) Ka. – Şah soyundan gelen.
NESRİN: (Fars.) Ka. – Yaban gülü Ağustos gülü. Mısır gülü. Van gülü.
NEŞTERİN: (Fars.) Ka. – Ağustos gülü, yaban gülü.
NEŞAT: (Ar.) Er. – Sevinç, neşe, şenlik, keyif. İran şairlerinden birisinin adı.
NEŞET: (Ar.) Er. 1. Meydana gelme, gelişme. 2. Kaynak olma, bir mecradan çıkış. Neşet: 19. yy. Türk şairlerinden biri.
NEŞE: (Ar.) Ka. – Neşe keyif, sevinç. Az sarhoşluk, çakırkeyif.
NEŞECAN: (a.t.i.) Ka. – Canın neşesi, mutluluğu.
NEŞEGÜL: (a.f.i.) Ka. – (bkz. Neşe).
NEŞENUR: (Ar.) Ka. – Işık saçan neşe, sevinç. – (bkz. Neşe).
NEŞEVER: (a.t.i.) Ka. – Çok neşeli.
NEŞİD: (Ar.) Er. – (bkz. Neşide).
NEŞİDE: (Ar.) Ka. – Manzum şiir. Atasözü derecesinde kullanılan meşhur beyit veya mısra.
NEŞVE: (Ar.) Ka. – Sevinç.
NEVA: (Fars.) Ka. 1. Ses, şada, makam, ahenk, name. 2. Refah, zenginlik. Güç, kudret. 3. Doğu müziğinde bir makam.
NEVADİR: (Ar.). – Az bulunan şeyler. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
NEVÂL: (Ar.). 1. Talih, kısmet. 2. Bahşiş, bağış. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
NEVAZ: (Fars.) Er. – Okşayan, okşayıcı.
NEVBAHAR: (Fars.) Ka. – İlkbahar. Yeni bahar.
NEVBAHT: (f.a.i.) Ka. – Yeni şansı açılmış, şansı açık.
NEVBAR: (Fars.) Ka. 1. Genç kız. 2. Turfanda çıkan meyve ve çiçek.
NEVBARE: (Fars.) Ka. – Turfanda yemiş. Taze yeşillik.
NEVCİ: (Fars.) Er. – Makam, ahenk ve nasip ile ilgili. Ali Şakir’in lakabı.
NEVCİVAN: (Fars.) Er. – Genç, delikanlı.
NEVEDA: (Fars.) Ka. – Yeni tavır, yeni eda. “Nev” ve “eda” kelimelerinden birleşik isim.
NEVESER: (Fars.). – Türk müziğinde birleşik bir makam. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
NEVFEL: (Ar.) Er. – Deniz. (bkz. Derya). Sahabe isimlerindendir.
NEVGÜL: (Fars.) Ka. – Yeni açılmış gül.
NEVHAYAT: (f.a.i.) Ka. – Yeni hayat, yeni yaşam.
NEVHİZ: (Fars.) Er. – Genç. Yeni yetişmiş, yeni çıkmış.
NEVİDE: (Ar.) Ka. – İyi, sevinçli haber.
NEVİN: (Fars.) Ka. – Yepyeni, yeni şey, yeni olan.
NEVİNUR: (Fars.) Ka. – Renk ışık.
NEVİR: (Ar.) Ka. 1. Parlaklık. 2.Ağaç çiçeği.
NEVİT: (Fars.) Er. – İyi, sevinçli haber, müjde.
NEVNİHAL: (Fars.) Ka. – Taze fidan, ağacın taze sürgünü.
NEVRA: (Ar.) Ka. 1. Işıklı olma, parlaklık. 2. Çiçek, özellikle beyaz çiçek.
NEVRED: (Fars.). – Gezen, dolaşan, yol alan. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
NEVREDDİN: (Ar.) Er. – Dinin ışığı, aydınlığı. – Türk dil kuralına göre “d/t” olarak kullanılır.
NEVRES: (Fars.). – Yeni yetişen, yeni biten. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
NEVRESTE: (Fars.) Ka. – (bkz. Nevres).
NEVRİYE: (Ar.) Ka. – Işıkla, parlaklıkla, aydınlıkla ilgili.
NEVRUZ: (Fars.) Ka. 1. Yeni gün. 2. İlkbahar başlangıcı. 3. Türk müziğinin makamlarından.
NEVSAL: (Fars.) Er. – Yeni yıl.
NEVSALE: (Fars.) Ka. – Genç, taze, küçük.
NEVŞAH: (Fars.) Er. 1. Yeni dal. 2.Yeni bilmiş geyik boynuzu.
NEVZAD: (Fars.) Er. – Yeni doğmuş. Yeni doğan. – Türk dil kuralı açısından “d/t” olarak kullanılır.
NEVZAR: (Fars.). – Yeni ağlayış, ağlaması güzel olan. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
NEVZENİN: (Fars.). – Yeni tarz yeni yöntem. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
NEYYİR: (Ar.) Er. – Nurlu, parlak. Işıklı cisim. Güneş.
NEYYİRE: (Ar.) Ka. – (bkz. Neyyir).
NEYZEN: (Fars.) Er. – Ney çalan kimse.
NEZAFET: (Ar.) Ka. – Temizlik, paklık.
NEZÂHAT: (Ar.) Ka. – Temizlik, paklık. İncelik, rikkat.
NEZÂKET: (Fars.) Ka. 1. Naziklik. 2. Zariflik, incelik. 3. Terbiye. 4. Ehemmiyet.
NEZİH: (Ar.) Er. – Temiz, pak.
NEZİHE: (Ar.) Ka. – (bkz. Nezih).
NEZİHİ: (Ar.) Er. – Temizlik, saflık, incelikle ilgili.
NEZİR: (Ar.) Er. 1. Birini doğru yola (Sırat-ı Müstakim’e) yöneltmek için Allah’ın azabıyla gözdağı vererek korkutmak. 2. (Fıkıh’ta) Adak, dilek, tahsis. 3. Kendisini Allah yoluna adayan kişi. Kur’an’da 40’tan fazla yerde geçmektedir. Hz. Peygamberin isimlerinden.
NEZİRE: (Ar.) Ka. – (bkz. Nezir).
NEZZAM: (Ar.) Er. – Nizam veren düzenleyen.
NİDA: (Ar.) Ka. 1. Çağırma, bağırma, seslenme. 2. Ses verme.
NİGAH: (Fars.) Ka. 1. Bakış, bakma. 2. Göz.
NİGAR: (Fars.) Ka. 1. Resim. 2. Resmedilmiş, resmi yapılmış. Put. 3. Sevgili. 4. Türk musikisinde bir makam. Nigar Hanım: Meşhur kadın şairlerdendir. Osman Paşa’nın kızıdır.
NİHAD: (Fars.) Er. – Tabiat huy, yaratılış, kişilik, bünye. – Türk dil kuralı açısından “d/t” olarak kullanılır.
Lütfen Paylaşın!