KURBAN BAYRAMI

Kurban, belirli bir hayvanı, belirli bir vakitte ibâdet niyetiyle kesmektir. Belirli bir hayvandan: “Koyun, keçi, sığır ve deve gibi kurban edilmesi dinen caiz olan hayvanlar” kast olunmaktadır. Belirli vakit ise Kurban Bayramı günleridir.
İmam-ı A’zam Hazretleri’ne göre kurban kesmek Müslümanlar’a vaciptir. Kur’ân-ı Kerim’den delili “O halde Rabb’in için namaz kıl ve kurban kes” (Kevser,2) âyetidir.

Fıkıh ulemâsı, kurbanın vücubuna delil olarak bazı hadisleri de gösterirler. Bunlardan bazılarını burada zikredelim. Peygamber Efendimiz (sav) buyurmuştur ki: “Kurban kesin. Zira o, babanız İbrahim’in sünnetidir” (Ahmed Davudoğlu, Buluğu’l-Meram Şerhi-Selâmet yolları, IV, 196).

“Hâli vakti yerinde olduğu halde (Dinî ölçüye göre zengin sayıldığı hâlde, kurban kesmeyen kişi bizim musallamıza (namazgahımıza, mescidimize) yaklaşmasın!” (İbn Mâce, Edâhi, 2)

  Kurbanı Kimler Keser?

“Hür, mukim (yolcu değil), Müslüman ve dinî ölçüye göre zengin sayılan (nisaba mâlik olan) kişiler” kurban kesmekle mükelleftirler.

Kurbandaki dinî zenginliğin ölçüsü aynen fıtır sadakasındaki ölçü gibidir. Kurbandaki dinî zenginlik ölçüsüne göre bir ticaret malının veya kazanılmış paranın üzerinden -zekâtta olduğu gibi- bir yıl geçmesi şart değildir, artıcı nitelik taşıması da aranmaz. Bu sebeple daha evvel fakir iken, Kurban Bayram’ı günlerinden aniden kazanç sağlayarak zengin olan kişiye kurban vacip olur. Daha evvel zengin olup da kurban günlerinde aniden yoksul düşen kişiye ise vacip olmaz.

Yukarıda naklettiğimiz ikinci hadisinde Sevgili Peygamberimiz (sav), zengin olduğu hâlde kurban kesmeyen Müslümanlar hakkında çok ağır ve acı konuşarak: “onlar bizim musallamıza sakın yaklaşmasınlar!” demiştir. Bu sebeple varlıklı Müslümanlar kurbanlarını kesmeli, birtakım bahanelerle bu önemli ibâdeti terketmemelidirler.

  Kurban Edilebilen Hayvanlar

Koyun ve keçi (bir yaşını bitirmiş olmalı veya yedi-sekiz aylık olduğu hâlde, bir yaşını bitirmiş gibi semiz olmalı), sığır (iki yaşını bitirmiş olmalı), manda (iki yaşını bitirmiş olmalı), deve (beş yaşını bitirmiş olmalı).

Bir koyun veya bir keçi yalnız bir kişi adına kurban olabilir. Bir deve veya sığır ise bir ila yedi kişi arasında olabilir. Ancak bu taktirde iştirak edenlerden her biri Müslüman olmalı, her biri hayvanın yedide birine malik olmalı ve Allah rızası için kurban kesecek bir niyet taşımalıdır.

Kurbanlık hayvanın iki veya bir gözünün kör olması, dişlerinin çoğunun düşmüş olması, kulaklarının kesilmiş olması, boynuzlarının birinin veya her ikisinin kökünden kırılmış olması, kulak ve kuyruğunun yarısından fazlasının kopmuş olması, yaratılıştan kulakları veya kuyruğunun bulunmaması, kemikleri içinde iliği kalmamış derecede zayıp olması, kesileceği yere yürüyemeyecek kadar topal veya hasta olması gibi kusurlar böyle bir hayvandan kurban olmayacağını gösterir, yani böylesine kusur taşıyan hayvanlardan katiyyen kurban olmaz.

Hayvanın şaşı olması, topal olması (fakat yürüyebilmesi), boynuzlu veya boynuzsuz olması (doğuştan böyle olması), boynuzunun biraz kırık olması, kulaklarının delinmiş veya enine yarılmış olması, kulaklarının uçlarından kesilip sarkık durumda olması, dişlerinin bazısının düşmüş olması, burma olması gibi hususlar ise kurbana engel teşkil etmez.

  Kurban Nasıl Kesilir?

Kurban, bayramının ilk üç gününde kesilebilirse de, ilk gününde kesilmesi daha faziletlidir. Elinden gelirse sahibi kesmelidir. Aksi halde bir Müslüman kardeşine kestirir. Kurban, kesilirken kıbleye doğru yatırılır, “Allahım! Bu, Sen’dendir ve Sana’dır” dedikten sonra: “Şüphesiz ben, bir muvahhid olarak, yüzümü, o gökleri ve yeri yaratmış olan Allah’a çevirdim.

Ben müşriklerden değilim.” (En’am, 6/79) ve “Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, alemlerin Rabb’i olan Allah içindir.” (En’am, 6/162) ayetleri okunur ve “Bismillâhi Allahü Ekber” diyerek kurban kesilir. Başkasına kestiren kişinin kesenle beraber “Bismillahi Allahü Ekber” demesi uygundur. Az önce mealleri verilen ayetleri bilmeyenlerin hulusi kalble Allah’a yönelmiş olarak temiz bir niyetle “Bismillahi Allahü Ekber” demeleri de yeterli olur. Ancak bıçağın bileylenmiş olması uygun olur. Böylece hayvana eza verilmemiş olur.

Ashab’tan Cabir Hazretlerinin kurbanla ilgili Peygamber Efendimizden naklettiği bir hadisi burada kaydetmek yerinde olacaktır. Bu zat diyor ki: “Peygamber (sav) kurban kesme günü boynuzlu, semiz ve burulmuş iki koç kesti. Onları kesmek için yönelttiği zaman “Ben yüzümü gökleri ve yeri yaratana doğru çevirdim. Ben Allah’a şirk koşanlardan değilim; namazım, öteki hak ibâdetlerim, sağlığım ve ölümüm bütün âlemlerin Rabb’i olan Allah’ındır. O’nun ortağı yoktur. Ve ben Müslümanlar’danım. Ya Rabbi bu kurban Sen’dendir, Senin içindir, Muhammed’in (sav) ve ümmetinin adına ‘Bismillahi Allahü Ekber’ dedi ve kurbanlarım kesti” (et-Tâc, III, 207, Ebu Davud, Tirmizi rivayeti).

Peygamber Efendimiz (sav): “Kurbanlarınızdan yeyin, tasadduk edin ve biriktirin” buyurmaktadır. (Tac, III, 217, Buhari-Müslim-Ebu Davud, Tirmizi, Nesei) Bu hadis-i şeriften anlaşıldığına göre bir Müslüman kesmiş olduğu kurbanın etinden bir miktarını çoluk-çocuğu ile yer; bir miktarını da yoksullara muhtaçlara dağıtır. Çoluk çocuğun, yani kurban sahibinin aile fertlerinin yediği kurban eti hadiste geçen “biriktirme”ye tekabül eder. Her halükârda kurban kesen kişinin iki rekât namaz kılarak Cenâb-ı Hakk’a hamd-ü sena etmesi, dua etmesi ve kurbanın Hakk katında kabulü için yalvarması uygun görülmüştür.

  Peygamberimizin Müjdesi

Bir Müslüman samimiyetle kurbanını keserse kıyamet gününde bunun karşılığını kat kat görecektir. Peygamberimiz (sav) bu konuda şöyle buyurmaktadır: “İnsanoğlu Allah nezdinde, kurban gününde kurban kesmekten daha sevgili bir iş işlememiştir. O kurban; kıyamet gününde boynuzları, postu ve tırnakları ile gelir. Kurban kanının Allah nezdinde büyük itibârı vardır. Kan akıp yere düşmeden kurban kabule geçer. Kurbanı temiz ve hâlis bir kalp ile Allah’a takdim edin” (et-Tâc, III, 209, Tirmizi rivayeti.).

  Kurbanın Hikmeti

Toplumda zenginler ve orta halliler yanında, aylarca et yüzü göremiyen yarı aç yarı tok gezip te durumlarını belli etmeyen onurlu, şahsiyetli yoksullar vardır. Çoğu defa bunlar yüzsuyu dökmezler, kimseden bir şey isteyemezler, İşte bu tip yoksullar için Kurban Bayram’ı Allah Teâlâ’nın bir ziyafetidir. Bu ilahî ziyafetle yoksulların da gönülleri alınmış olacak, onlar da toplumdaki refahtan paylarını almış olacaklardır. Bu da sosyal adaletin yaygınlaşmasında ve insanlarımız arasındaki sevgi bağlarının kuvvetlenmesinde etkili olacaktır. Ayrıca kurban kanının akıtılması ile müslümanda kalbî ve ruhî bir huzur da doğacaktır.

Bugün bütün Müslümanlar’ın kalbi; dostluk, kardeşlik, sevgi, saygı, acıma, yardımseverlik ve dayanışma duyguları ile dopdoludur. Bugün, nefretler eriyecek, kinler yok olacak; düşmanlıklar, dargınlıklar sona erecektir. Ana-babaların, akraba ve dostların, komşu ve iş arkadaşlarının bayramları tebrik edilecektir.

Dua edelim ki, Yüce Allah’ın rızâsını kazanmak için akıtılan kurban kanları, insanlarımızın kalplerinden küskünlükleri, dargınlıkları alıp götürsün! Yerine sevgi çiçekleri ekilsin! Ne mutlu kurbanlarla beraber kalplerindeki husumet duygularını da kurban ederek ruhlarını temizleyebilenlere!

Lütfen Paylaşın!
0Shares